VEHHABİLİĞİN KURUCUSU KRİPTO YAHUDİ İDİ…!

Suudi Arabistan’in dini doktrini Vahhabiligin kurucusu kripto bir Yahudi idi.Suudi Arabistan’in kuran iki guc imam Abdul Vahab’in ve Suudi ailesinin gizli Yahudiler olduklarini ve Osmanli Imparatorlugunu nasil yiktiklarini acikliyoruz !!!

Vehhabiliğin kurucusu kripto bir Yahudi idi.
İngiliz Imparatorlugu, dunya uzerinde guclenmeye basladigi zaman,enerji kaynaklarini ele gecirmek icin Ortadogu’da Osmanli egemenligini bitirmek ve bu bolgedeki petrol havzalari uzerinde egemenlik kurmak istiyordu.Bu donemde Osmanli Imparatorlugu,gucunun sinirlarina gelmesine ragmen Ortadogu’da buyuk bir varlik sahibiydi.Ortadogu’da arastirmalar yapan Ingiltere,bolgeye Masonik baglantilar uzerinden ajanlar yollamaya basladi.Ana ilkesi “parcala ve yonet” olan Ingilizler bolgedeki Osmanli egemenligini kiracak olan formulun Muslumanlar arasinda hizipler ve catismalar yaratmak oldugu kanaatine vardilar.”Musluman musluman kardesini oldurmez” ilkesini saglayan mevcut Islami yorumu degistirmek daha dogrusu carpitmak icin bu nifagi en iyi sekilde Muslumanlarin arasina sokacak olan Muhammed Abdul Vahab’i buldular.Vahab 1703 yilinda Necd’e dogmus,babasi hanbeli mezhebinden gelme bir kadiydi.Daha ilginc olani ise,dedesi16.yuzyilda Bursa’dan Arap topraklarina gocmus bir Turk Yahudisiydi.Saddam Huseyin’in,iktidarda oldugu zamanda konuyla ilgili olarak yaptigi bir istihbarat arastirmasina gore Vahhab’in dedesi gizli bir Yahudiydi.Isin ilginc yani Saddam’in elde ettigi bu bulgular,Saddam yonetiminden sonra Irak arsivini ele geciren Amerikan yonetimi tarafindan aciklanmasiydi.Konuyla ilgili haber Turk ve dunya basininda da yer almisti.Iste haberin detaylari:
Amerikan Washington Post Gazetesi, ABD Savunma Bakanlığı’nın Saddam Hüseyin Dönemi Arşivleri Üzerinde Yaptığı Askeri İstihbarat Çalışması Sırasında Elde Edilen Bir Belgeye Ulaştı.AMERİKAN Washington Post gazetesi, ABD Savunma Bakanlığı’nın Saddam Hüseyin dönemi arşivleri üzerinde yaptığı askeri istihbarat çalışması sırasında elde edilen bir belgeye ulaştı. Buna göre,Vehhabiliğin kurucusu olan Şeyh Muhammed bin Abdülvahhab’ın dedesi, Bursalı bir Yahudi’ydi.Gazetenin köşe yazarlarından Al Kamen, Pentagon’un Saddam dönemine ait olan ve kamyonlarca yer tutan arşiv belgelerinden önemli bulunanları İngilizce’ye tercüme ettirerek, beş ciltte bir araya getirdiğini hatırlattı. Al Kamen, El Kaide ile Saddam arasında “fiili bir bağ” bulunamasa da, ideolojik bağa ilişkin ilginç bir detayın bu belgelerde ortaya çıktığını, ancak medya tarafından atlandığını savundu.Tercüme edilen Irak istihbarat raporlarına göre, Şeyh Abdülvahhab’ın dedesinin adı Süleyman değil,Şulman’dı. 16. yüzyılda Bursa’da yaşayan Yahudi bir tüccar olan Şulman, daha sonra Şam’a taşındı,sakal bıraktı, Müslüman sarığı sardı; ancak büyücü olduğu suçlamasıyla bu Osmanlı şehrinden kovuldu.Amerikan Bilimadamları Federasyonu (FAS), Vehhabi inancından etkilenen ve birçoğu Suudi Arabistan’da eğitim gören Iraklı direnişçilere karşı yeni stratejiler geliştirmek isteyen ABD Genelkurmayı için hazırlanan 50 sayfalık arşiv analizinin, “birçok insanda bilinç sıçraması yarattığını bildirdi.”

Ilk egitimini Medine’de alan Vahhab,daha sonra Basra’ya gitti.Burada bir sure kaldiktan sonra Bagdat’a gecti ve burada bir kadinla 5 yil suren bir evlilik yapti.Islam’in Iki Yuzu”
adli kitabin yazari Stephen Schwartz’a ve “1888 yilinda “Mir’at al Harramin” adli calismasi yayimlanan Eyup Sabri Pasa’ya gore,Vahhab’in Ingiliz ajanlariyla temasi bu donemde
kurulmaya basladi.Bu iliskiye ait belgeler daha sonra bolgede ajanlik yapan Hempher adli ajanin “The Memories of Mr Hempher :The British Spy To The Middle East”Ortadogu’da bir Ingiliz ajani adiyla ilk once Alman dergisi Der Spiegel’de daha sonra onemli
bir Fransiz gazetesinde yayimlandi.Lubnanli bir doktor tarafindan Arapca”ya cevrilen bu belgeler en son olarak Ingilizce’ye cevrildi.Hempher anilarinda, Ingiliz hukumeti icin bolgede
ajanlik yaptigini,amacinin Osmanli imparatorlugu’nun bu bolgedeki egemenligini bitirmek oldugunu itiraf etmektedir.Hempher’e gore Ingiltere’nin Cin’de Hindistan’da ve Ortadogu’da
uyguladigi iki politika vardir:

– Elde edilmis mevcut yerleri elden kaybetmemek
– Elde edilmemis hedef alanlari ele gecirmek

Hempher bu amac icin Ortadogu’ya gonderilmis 9 ajandan birisidir.Amaclari Arap halklarinin gereneklerini,goreneklerini,tarihini ve dilini ogrenip onlarin guvenlerini kazanmak ve asil amaclarini gizleyerek onlari hiziple,ic kargasayla hatta salgin hastaliklarla kusatip mevcut otoriteye karsi kiskirtmaktir.Bu politikalar Hempher’in anilarinda cok acik bir sekilde itiraf
edilmektedir:

” Biz Ingilizler, kolonolerimizdeki hizipleri arttirarak kendi halkimizin refahinin ve luksunun devamini saglamaliyiz.Bu tip kiskirtmalarla Osmanli’yi yikabiliriz.Aksi taktirde,bizim gibi az nufuslu bir
devlet baska nasil cok nufuslu devletleri egemenligi altinda tutabilir?Osmanli ve Iran Imparatorluklari artik dogal sinirlarina ulastilar.Ilk gorevimiz bu bolgelerdeki insanlari yonetimlere karsi kiskirtmak.Tarih gosterir ki,butun devrimlerin arkasinda halk ayaklanmalari vardir.Muslumanlarin birligi ne zaman yikilir ve birbirleriyle olan dayanismalari kirilirsa iste o zaman Osmanli’yi yeneriz ve
Ortadogu’dan atariz”

Donemin Ingiliz kolonilerinden sorumlu bakani Hempher’i Misir’a,Arabistan’a ve Istanbul’a gondererek onun Arapca,Turkce ve Islam tarihiyle hukukunu ogrenmesini sagladi.Ara ara Ingiltere’ye donup calismalari hakkinda bilgiler veren Hempher Basra’da tanistigi Vahhab’in Ingiltere icin cok iyi ajanlik yapacagi kanaatine vardi.Sia inancini ve gelenegini daha iyi ogrenmesi icin Vahab’i Iran’a yolladi ve ona Takiyye yaparak Sunni kimligini gizlemesini onerdi.

“Wahhabism: A Critical Essay” adli calismasinda yazar Hamid Algar,konuyla ilgili olarak ” Sialar’dan nefret etmesine ragmen Iran bolgesine giden ve belirli bir sure orada yasayan Vahhab’i buralara getirip de bir sure yasatan motivasyonun esrarengiz oldugunu belirtmektedir.

Ingilizler tarafindan cok ozel bir egitime alinan Vahab’a binlerce sayfaya sigdirilabilecek ajanlik dersleri cok ozel tekniklerle ogretildi.Bu ogretiler arasinda en cok uzerinde durulan nokta Muslumanlar’in zayif noktalari ,alt gruplara nasil bolunebilecekleri,cahillikleri,kibirleri,alt yapi problemleri,hatta hijyenden yoksun yasam kosullari da vardi.Butun amac Muslumanlar’in zayif noktalarini kullanarak Osmanli’yi yikmakti.

Yogun gecen bu egitim doneminden sonra bolgede harekete gececek olan Vahab,Ingilizler’den kendi dusuncelerini toplumda seslendirmeye basladiktan sonra ortaya cikmasi muhtemel saldirilara karsi korumak icin para ve silah yardimi garantisi istegi.Istedigi garantiyi Ingilizler’den aldiktan sonra Vahab, butun hazirliklarini tamamladi ve Osmanli’nin yeteri kadar Musluman olmadigini,Islam’in yeniden ozuneuygun olarak yorumladigini,kendisinin yaninda olanlarin gercek Musluman oldugunu ve kendisine katilmayan herkesin kafir oldugunu iddia ederek Osmanli’ya karsi ayaklandi.

Bu ayaklanma sirasinda kendi saflarinda yeralmayan Musmumanlar’i zindik ilan eden Vahab,onlarin karilarini,kizlarini mallarini ve canlarini helal gordu.Necd’e buyuk bir kaos yaratan
Vahab taraftarlari,Peygamber doneminden kalan kutsal yerleri ve emanetleri putlastirilmis olarak gorup yakip yiktilar.Saldirilari daha da arttirdiktan sonra oteki butun Muslumanlar’a karsi Cihad ilan ettiler.Bu arada Ingiliz devletleri (Commonwealth) Bakani,
Dariya Emiri Ibn Saud’dan Vahab’i desteklemesi icin tam destek aldi.Vahab’la Ibn Saud arasinda yapilan anlasmaya gore Osmanli sonrasi kurulacak duzende dini otorite Vahab’in elinde olacak ve Vahhab’in doktrinine gore yonetilecek,devlet otoritesi ise Suudi ailesinin elinde olacaktir.
Suudi ailesi Illuminati’yle baglantili tipki Turkiye’deki donmeler gibi kendisini saklamis bir Yahudi ailesiydi.Suudi ailesinin geldigi Anza kabilesi (Aniza) Avrupa’ya yayilmis buyuculuk kaltinin kaynagini olusturmaktaydi.Avrupa’da Wicca Cult olarak bilinen buyuculuk kaltini Gerald Gardner, Anza kabilesinden Ebu- El- Atahiye’den ogrendigini soylemektedir.Gardner ayni donemde Fransiz Mason Aleister Crowley’nin cok yakin bir arkadasiydi.

Anza kabilesi 18.yuzyilin baslarinda Suriye collerine yerleserek o bolgenin en guclu kabilesi oldular.Alman yazar Carlsten Niebuhr,1761’de Suriye collerine yaptigi seyahat sirasinda o donem o bolgenin en guclu kabilesinin Anzalar oldugunu yazmaktadir.Bugun de en genis Arap kabilesi olan Anzalar’in Urdun’de,Arabistan’da ve Kuveyt’te kollari mevcuttur.Bu kabileden gelen Suudi ailesi bolgede gaspla,soygunculukla,haydutlukla anilarak Osmanli otoritesiyle cok buyuk catismalar yasamistir.Schwartz’a gore bu catisma Suudiler’i Ingilizler’e yaklastirarak 1746 yilinda Vahab-Suudi isbirligini kurdurdugunu ve Arap Muslumanlar’i,Osmanli’ya karsi Cihad ilan edilerek kiskirttigini soylemektedir.

Cihad esnasinda Vahab taraftarlariyla birlikte Mekke’ye hac ziyaretinde bulunmak icin 30 adamini Mekke serifine gondererek izin istedi.Vahab’in asil amacini sezen ve onun Islam dunyasi icerisine nifak sokmaya calistigini anlayan serif Mekke ve Medine’den de bazi din adamlarini cagirarak Vahab’in adamlari arasinda bir dini tartisma platformu duzenledi.Vahab’in adamlari bu tartismalar sirasinda goruslerini tutarli bir sekilde savunamayarak yenik dustuler.Mekkeli ve Medineli din adamlari Vahab’in niyetinin kotu oldugunu soyleyerek ilan edilen Cihad’in hicbir hukmu olmadigini ilan ettiler.

Bunlarin hicbirisi Vahab’i durdurmaya yetmedi.1755 yilinda Kuveyt’i Osmanli’dan ayirmaya calisan Vahab’in adamlarinin baslattigi Ingiliz destekli ayaklanma basarisizlikla sonuclandi.10 yil sonra Ibn Suud oldu ve yerine Dariya emiri olarak oglu Abdul Aziz gecti.Ingilizler’den surekli destek alan Vahab 20 yil icerisinde tekrar guclendi ve etki alanini genisletti.1775 yilinda tekrar buyuk bir ayaklanma baslatan Vahhab’in bu isyani da Osmanli tarafindan bastirildi.1776 yilinda Abdul Vahab kendisini butun Muslumanlar’in lideri olarak ilan ederek Osmanli’ya karsi bir Cihad daha ilan etti.1778 yilinda Abdul Aziz Ingilizler’in de destegiyle Kuveyt’i isgal etti.

1792 senesinde Vahab hayatini kaybetti.Onun yerine tum otoriteyi eline alan Abdul Aziz saldirilarini ve gasplarini Medine’ye,Suriye’ye ve Irak’a dogru genisletti.1801 yilinda Vahhabiler Kerbela’ya saldirarak binlerce insani katlettiler.Abdul Aziz,1803 yilinda Kerbela’nin intikamini almak icin ona saldiran bir Sia tarafindan olduruldu.Yerine oglu Suud Ibn Abdul Aziz gecti.Ibn Abdul Aziz ilk is olarak Mekke’ye saldirdi.Vahhabiler’le yaptigi gorusmelerden hicbir sonuc alamayan Osmanli’nin bolgedeki valisi Ta’if’teki bir kaleye cekildi.10.000 kisilik bir kuvvetle Taif’e saldiran Vahhabiler, onlerine cikan butun Islami turbeleri,medreseleri,camileri yikarak yerlebir ettiler.Bu saldirilar sirasinda altin kaplamali,deri ciltli Islami kitaplarin bile yakildigi soylenir.

Islam tarihcisi El-Zahavi,bu saldirilari anlattigi bir kitabinda,

“Cocuklari,kadinlari,yonetenleri,yonetilenleri,yeni dogmus bebekleri kisaca gordukleri herkesi hic acimadan katlettiler.Cocugunu emziren ve bir kosede Kuran okuyan bir grupla oldurmeye basladilar.Evlerdeki insanlardan sonra,camilere,sokaklara,dukkanlara saldirarak bulabildikleri herkesi katlettiler.Namaza duran yasli insanlara bile acimadilar.Ta’if’ten toplam 20 kisi kurtulabildi ancak.”demektedir.

Daha sonra Mekke’ye saldirarak Hz Muhammed’den kalan kutsal emanetleri yikip kitaplari yaktilar.Saud Ibn Aziz Mekkeliler’e boyun egmekten baska seceneklerinin olmadigini aksi takdirde sonlarinin Taif’dekiler gibi olacagini soyledi.Ta’if’i ve Mekke’yi ele geciren Vahhabi-ler Hac ziyaretini yasaklayarak Kabe’yi siyah bir kumasla kapattilar.Ardindan bazi mezarlari ve turbeleri yiktilar.Butun bu olup bitenlerden Ingilizler cok memnunduBu tip ayaklanmalar ve saldirilar Umman’a ,Yemen’e ve Birlesik Arap Emirlikleri’ne dogru yayilmaya basladi.1881 yilinda Osmanli’nin Misir Valisi Muhammed Ali Pasa,Osmanli Sultani tarafindan bizzat bu kaosu bitirmesi icin gorevlendirildi.Ali Pasa hemen oglu Tosun Pasa komutasinda bolgeye bir kuvvet yolladi.Tosun Pasa’ya bagli kuvvetler cok kotu bir sekilde yenilerek geri cekildi.1812 yilinda Ali pasa kumandayi eline alarak kendisi Vahhabiler’in kokunu kazimak icin harekete gecti.Ali Pasa ayrica oteki oglu Ibrahim Pasa komutasinda bir kuvveti de Suriye’yi,Irak’i ve Kuveyt’i Vahhabilerden temizlemek uzere ilgili bolgeye yolladi.Osmanli ordulari Vahhabiler’in guclu oldugu Dariya emirligini geri aldi.Saud Ibn Abdullah Aziz ve oteki Vahabiler Istanbul’da cok kalabalik bir meydanda idam edildiler.Ele gecirilen oteki Vahabiler’de Misir’da esir tutuldu.Bu yenilgiye ragmen Necd’e toplanan Vahabiler Riyad’i baskent ilan ettiler.Daha sonrada Osmanli’ya karsi Ingilizler’den aldiklari destekle bagimsizliklarini elde ettiler.

GGH/24

Categories: Tarihi konular, Vehhabi Fitnesi | Leave a comment

Post navigation

Leave a comment

Blog at WordPress.com.